İngilizce Kelimeler ve Anlamları(1500 Adet – En Çok Kullanılan ve Tüm Seviyeler A1-A2-B1-B2-C1)
A1 Seviye İngilizce Kelimeler (250 Adet – Alfabetik)
İngilizce’de Present Tense biliyorsanız ve 200 adet kelime biliyorsanız, tarzancada olsa anlaşabilirsiniz. Derdinizi anlatabilirsiniz. Bu listede İngilizcede en çok kullanılan A1 seviyesindeki İngilizce kelimeler bulunmaktadır. A1 seviyesi İngilizce Elementary yani başlangıç seviyesi demektir.
İşte A1 seviyesi İngilizce Kelimeleri ve Türkçe Anlamları
accountant – muhasebeci
afraid – korkmuş
age – yaş
airplane – uçak
alone – yalnız
angry – kızgın
animal – hayvan
answer – cevap
architect – mimar
arrive – varmak
aunt – teyze
bag – çanta
ball – top
bath – Banyo
beautiful – güzel
bill – hesap
body – vücut
boil – kaynatmak
bookstore – kitapçı
boring – sıkıcı
borrow – ödünç almak
boss – patron
bottle – şişe
box – kutu
brave – cesur
bread – ekmek
break – kırmak
bridge – köprü
brush – fırça
build – inşa etmek
butter – tereyağı
calculator –
calendar – takvim
call – aramak
capital – başkent
carpenter – marangoz
carpet – halı
carry – taşımak
cartoon – çizgi film
chair – sandalye
cheap – ucuz
cheese – peynir
cherry – kiraz
chicken – tavuk
church – kilise
clean – temiz
clear – açık,net
clever – zeki
clock – saat
cloud – bulut
coat – palto
cold – soğuk
company – şirket
continue – devam etmek
correct – doğru
country – ülke
cow – inek
cry – ağlamak
daily – günlük
dark – karanlık
dentist – dişçi
difficult – zor
dirty – kirli
divorced – Boşanmış
draw – çizmek
early – erken
earn – kazanmak
elephant – fil
emergency – acil
empty – boş
engaged – nişanlı
engineer – mühendis
enough – yeterli
eraser – silgi
error – Hata
fall – Düşmek
far – uzak, uzakta
farm – çiftlik
fat – şişman
finger – parmak
fire – yangın
flight – uçuş
floor – Zemin
fork – çatal
friendly – cana yakın
fruit – meyve
funny – komik
garden – bahçe
glass – bardak
grape – üzüm
gun – Silah
habit – alışkanlık
half – yarım
hand – el
handsome – yakışıklı
hate – Nefret etmek
health – sağlık
hear – duymak
heart – kalp
heavy – ağır
high – yüksek
history – tarih
horror – korku
hungry – aç
ill – hasta
interested – ilgili
job – iş
journalist – gazeteci
kill – öldürmek
large – geniş
laugh – gülmek
lawyer – avukat
leave – ayrılmak
left – sol
lend – ödünç vermek
letter – mektup
library – kütüphane
light – hafif
lunch – Öglen yemeği
main – başlıca
manager – müdür
map – harita
married – evli
meal – yemek
meet – buluşmak
meeting – toplantı
melon – kavun
minute – dakika
mirror – ayna
miss – özlemek
mistake – hata
month – ay
need – ihtiyaç
neighbour – komşu
news – haber
nice – hoş
nose – burun
nurse – hemşire
object – itiraz etmek
opposite – Karşısında
oven – fırın
page – sayfa
paint – boya
parent – ebeveyn
pass – geçmek
pay – ödemek
pepper – biber
personal – kişisel
pet – evcil hayvan
place – yer
plane – uçak
pocket – cep
polite – kibar
pool – havuz
poor – fakir
possible – mümkün
push – itmek
quick – çabuk
quiet –
railway – demiryolu
ready – hazır
refrigerator – buzdolabı
remember – hatırlamak
rent – kira
repair – tamir etmek
repeat – tekrar etmek
restroom – tuvalet, dinlenme odası
return – Geri dönmek
rice – pirinç
rich – zengin
ride – binmek
right – sağ
ring – yüzük
rise – Yükselmek
river – nehir
road – yol
roof – çatı
room – oda
rose – gül
salt – tuz
same – aynı
security – güvenlik
sell – satmak
serious – ciddi
shelf – raf
ship – gemi
shirt – gömlek
shoe – ayakkabı
show – göstermek
sick – hasta
sing – şarkı söylemek
single – bekar
skirt – etek
sky – gökyüzü
smile – gülümsemek
snow – kar
socks – Çorap
son – oğul
song – şarkı
soup – çorba
spend – Harcamak
spoon – kaşık
stamp – pul
stay – kalmak
story – hikaye
strawberry – çilek
strong – güçlü
successful – başarılı
suit – takım elbise
sweet – tatlı
talk – konuşmak
tall – uzun
teach – öğretmek
thick – kalın
thief – hırsız
thin – ince
think – düşünmek
thirsty – susamış
ticket – bilet
tidy – Düzenli
tired – yorgun
toothbrush – diş fırçası
toothpaste – diş macunu
towel – havlu
tower – kule
town – kasaba
toy – oyuncak
trainers – spor ayakkabı
travel – seyahat etmek
tree – ağaç
trousers – pantolon
turn – dönmek
ugly – çirkin
umbrella – şemsiye
uncle – amca, dayı
understand – Anlamak
underwear – iç çamaşır
waiter – garson
wall – duvar
watermelon – karpuz
way – yol
weak – Güçsüz
wear – giymek
week – hafta
wind – rüzgar
winter – kış
wonderful – harika
word – kelime
wrong – yanlış
zoo – hayvanat bahçesi
A1 seviyesi İngilizce kelimelerinin Türkçe anlamlarını öğrenirken aynı zamanda, aşağıdaki konuları sitemizden yada internetten öğreniniz.
am, is, are (to be) – Olmak fiili kullanımı
Present continues tense – Şimdiki zaman
Simple present tense – Geniş zaman
modals in English – İngilizce’de kip kullanımları
Prepositions – Ön ekler
was – were – olmak fiilinin geçmiş zamanda kullanımı
Simple Past Tense – Geçmiş zaman
A2 SEVİYE İNGİLİZCE KELİMELER
İngilizce’de A2 seviyesi Pre-intermediate yani orta seviye altıdır. İşte orta seviyes altı A2 seviyesi İngilizce Kelimeler ve Türkçe anlamları
abroad yurtdışı
accept Kabul etmek
accident kaza
adventure macera
agree aynı fikirde olmak
anniversary yıldönümü
ant karınca
area alan
argue tartışmak
arm kol
backgammon tavla
begin başlamak
believe inanmak
bell Zil
bite ısırmak
blanket battaniye
brain beyin
bring Getirmek
business iş
busy Meşgül
cable kabolu yayın
can -ebilmek
cap kapak, başlık
cash nakit para
catch yakalamak
chance şans
changing room soyunma odası
chess satranç
chewing gum Sakız
chin çene
choose seçmek
climb tırmanmak
cloth Kumaş
collect toplamak
complete tamamlamak
confused kafası karışık
connect bağlamak (i) (a)
contact temas
cookies kurabiye
Bisküvi
cool serin
cost maliyet
cotton pamuk
couch kanepe
cough öksürmek
crazy deli
curious meraklı
customer müşteri
cut kesmek
cute sevimli
damage zarar vermek
dangerous tehlikeli
dead ölü
decide karar vermek
deep derin
delete silmek
delicious lezzetli
describe tanımlamak
diamond elmas
die ölmek
direction yön
discover keşfetmek
discuss tartışmak
disturb rahatsız etmek
drawer çekmece
dream hayal
ear-ring küpe
elbow dirsek
elevator asansör
enjoy Eğlenmek
entertainment eğlence
equal eşit
escape kaçmak
excellent mükemmel
exhausted Bitkin
expensive pahalı
experience deneyim
explain açıklamak
eyebrow kaş
eyelash kirpik
eyelid göz kapağı
face yüz
factory fabrika
fail başarısız olmak
famous ünlü
fan taraftar (noun)
feel hissetmek
female Bayan
fight kavga
fill doldurmak
first-aid ilk yardım
flag bayrak
flat Düz
flour un
fog Sis
follow takip etmek
food yemek
foreign yabancı
formal resmi
fresh taze
front ön
fuel yakıt
furniture Mobilya
future gelecek
garlic sarımsak
gate Bahçe kapısı
generous cömert
gift hediye
glad memnun
glove Eldiven
graduate mezun olmak
grass Ot
grocer bakkal
grow büyümek
guide rehber
hard sert, Zor
harmful zararlı
huge kocaman
idea fikir
impossible imkansız
insect böcek
intelligent akıllı
introduce tanıştırmak
invite davet etmek
island ada
jam reçel
jar kavanoz
join katılmak
joke şaka
journey Yolculuk
juice meyve suyu
jump atlamak
key anahtar
kick tekme atmak
kind kibar
knee diz
knife bıçak
lake göl
lamb kuzu
leather Deri
leg bacak
lift kaldırmak
lip dudak
lock kilitlemek
lose kaybetmek
loud gürültülü
lovely sevecen, sevimli
luck şans
magic sihirli
mall alışveriş merkezi
meat et
medicine ilaç
mend tamir etmek
mixed karışık
monkey Maymun
moon ay
mountain dağ
mouth ağız
move hareket etmek
nail-clippers tırnak makası
naughty yaramaz
nervous Sinirli
noise gürültü
novel roman
ocean Okyanus
officer subay, Memur
oil yağ
overweight aşırı kilolu
pick seçmek
plant bitki
plate tabak
poem şiir
point işaret etmek
power güç
prepare hazırlamak
pretty güzel
price fiyat
produce üretmek
queen Kraliçe
reach ulaşmak
reason sebep
record kaydetmek
refuse reddetmek
relation 1.ilişki 2.akrabalık
relax gevsetmek, rahatlamak, calm down
remote control uzaktan kumanda
reply cevap vermek
report rapor
retire Emekli olmak
rock kaya
rope ip, Halat
rude kaba
rule kural
safe güvenli
salary maaş
save kurtarmak
scissors Makas
seat Koltuk ,sandalye
select seçmek
send göndermek
situation durum
serious ciddi
serve hizmet etmek
sharp keskin
shine parlamak
shoulder omuz
shout bağırmak
sign İmzalamak
silent sessiz
simple Basit
ski kayak
snake Yılan
soap sabun
society toplum
soft yumuşak
spider örümcek
stand ayakta durmak
stone taş
storm fırtına
subway metro
sure emin
surprised şaşırmış
tailor terzi
taste tat
team takım
temperature sıcaklık
tent çadır
terrible berbat
throw atmak
tiger kaplan
tissue doku
tongue dil
touch dokunmak
transport taşıma
trouble Sorun
try denemek
usual olağan
vacation tatil
vacuum-cleaner elektrik süpürgesi
valuable değerli
vegetable sebze
view manzara
voice ses
war savaş
warm ılık
warning uyarı
weather hava
wet ıslak
win kazanmak
wine şarap
worry kaygılanmak
B1 Seviye İngilizce Kelimeler – 250 adet Afabetik
İngilizce B1 seviyesi intermediate yani orta seviyedir. Bu seviyede ki bir insanın artık dilde uzmanlaşmasına az kalmıştır. B2 seviyesine geçince, dilini kullanarak çeviri, İngilizce yazarlık, hatta özel ders vb. gibi alanlarda İngilizce’sini kullanabilecektir. İşte B1 seviye İngilizce Kelimeler ve Türkçe anlamları
accommodation Konaklama
addition Toplama
admire Hayran olmak
adopt Benimsemek
evlat edinmek
adult yetişkin
advertisement reklam
advice tavsiye
affection Şefkat
afford Parası yetmek
allow izin vermek
amount miktar
annual yıllık
anxious endişeli
apologize özür dilemek
appear görünmek
application Başvuru
apply başvurmak
appointment randevu
army ordu
arrange Düzenlemek
art sanat
ashamed utanmış
ashtray Küllük
attack saldırmak
attend katılmak
attention dikkat
attract Cezbetmek
average Ortalama
behave Davranmak
belief inanç
belong Ait olmak
benefit fayda
bet iddiaya girmek
bleed kanamak
blood kan
boarding time biniş zamanı
boarding-card biniş kartı
bone kemik
brake fren yapmak
brand Marka
brief kısa, öz
bright parlak
bulb Ampul
burglar hırsız
calm sakin
cancel iptal etmek
certain kesin
citizen vatandaş
coach antrenör
coast kıyı
sahil
coin Madeni para
comb tarak
common yaygın
communicate iletişim kurmak
compare karşılaştırmak
complain Şikayet etmek
connected flight Aktarma uçuş
consist oluşmak
contain İçermek
convince ikna etmek
count saymak
crime Suç
criticize eleştirmek
curtain perde
death ölüm
decrease Azalmak
defend savunmak
departure gate çıkış kapısı
destination hedef, varılacak yer
destroy Yıkmak
detail detay
development gelişme
disagree aynı fikirde olmamak
discount indirim
disease hastalık
dive Dalmak
divide bölmek
domestic flight İç hat uçuşu
drop Düşürmek
drug uyuşturucu
ilaç
dry kuru
duty görev
realize Farkına varmak
earthquake deprem
education eğitim
effort çaba
elegant Zarif
Şık
employer İşveren
engine motor
environment Çevre
event olay
excuse bahane
expect Ummak
explosion patlama
express ifade etmek
fact gerçek
fair adil
fear korkmak
feed beslemek
field tarla
fist yumruk
fold katlamak
force zorlamak
forgive affetmek
funeral cenaze
gentle Nazik
governor vali
ground zemin
guess tahmin etmek
guilty Suçlu
harbour liman
hardware donanim
headlight Far
hide Saklamak
hit Vurmak
temporary geçici
hold tutmak
honest dürüst
hope ummak
host ev sahibi
humour Mizah
hurt incitmek
imagine hayal etmek
import ithalat
improve geliştirmek
inform bildirmek
injection enjeksiyon
ink mürekkep
insist Israr etmek
interview röportaj
invent icat etmek
invest yatırım yapmak
jealous kıskanç
jewel Mucevher
law Kanun
leaf yaprak
let izin vermek
lie Yalan
liquid sıvı
load yüklemek
low alçak
luggage Bagaj
measure ölçmek
member üye
memory hafıza
military askeri
mind akıl
minister bakan
mosque cami
murder cinayet
muscle kas
narrow daraltmak
necessary gerekli
neck boyun
obey itaat etmek
offer teklif etmek
official resmi
opinion görüş
Kanaat
order sipariş
out-of-date Tarihi geçmiş
owe borçlu olmak
own sahip olmak
pain ağrı
palace saray
passenger yolcu
pavement kaldırım
peace barış
penalty Ceza
perform Rol yapmak
permission izin
pig domuz
pill hap
pleasant Hoş
neşeli
plug Fis priz
tıkamak
poison zehir
zehirleme
population nüfus
prefer tercih etmek
pregnant hamile
press Basın
prime-minister başbakan
private özel
promise söz vermek
protect korumak
protest protesto etmek
provide sağlamak
public Halk
publish yayınlamak
punish cezalandırmak
purchase satın almak
purpose amaç
quit bırakmak
rate oran
recover iyileşmek
regular düzenli
remind Hatırlatmak
remove kaldırmak
resign istifa etmek
responsible Sorumlu
result sonuç
Netice
root kök
search Aramak
seatbelt emniyet kemeri
secret gizli
sır
seem Görünmek
gibi görünmek
shoot vurmak (i)
shop-lifting mağaza hırsızlığı
shut Kapamak
signature imza
silk ipek
size beden
skill marifet
Beceri
skin deri
sneeze hapşırmak
snore horlamak
socket Priz
soldier asker
solve Çözmek
souvenir Hediyelik eşya
space Uzay
spy Casus
staff Personel
stage sahne
stare dik dik bakmak
stationary kırtasiye malzemesi
steal çalmak
steward 1) erkek hostes 2) kahya (çiflik vb.)
stomach mide
strange garip
stranger yabancı
sudden ani
suffer acı çekmek
suggest önermek
support desteklemek
survive hayatta kalmak
tail kuyruk
take off Havalanmak
target hedef
tiny ufacık
tool alet
trade ticaret
translate tercüme etmek
trip gezi
yolculuk
truck kamyon
trust güvenmek
tyre Lastik
update güncelleşmek
vote Oy vermek
wide geniş
wish dilek,
dilemek
wonder Merak etmek,
B2 Seviye İngilizce Kelimeler – 250 Adet
B2 seviyesi günlük kullanımda İngilizce’nizi aktif kullanıp, yabancı dil sayesinde bu alandaki mesleklere başvurabileceğiniz ve para kazanabileceğiniz bir seviyedir. Bu meslekler, çevirmenlik, özel öğretmenlik, İngilizce metin yazarlığı vb. alanlarda olabilmektedir. İşte B2 seviye İngilizce Kelimeler ve Türkçe anlamları
account hesap
accounts payable ödenecek hesaplar
accounts receivable alacak hesaplar
accuse suçlamak
achievement başarı
adjust ayarlamak
admit kabul etmek
advertise Reklam yapmak
advocate desteklemek
affair Iş,mesele,ilişki
agreement anlaşma
agriculture tarım
aim Amaç
aisle koridor
allowance Düzenli sağlanan para,harçlık
ambassador büyükelçi
amusement eğlence
ancient Eski
anticipate beklemek, ummak
apparent Apaçık,belirgin
appearance görünüş
appreciate takdir etmek
appropriate Uygun
approve Onaylamak
argument tartışma
arrest Tutuklamak
audience seyirci
avoid Kaçınmak
baggage-claim bagaj teslim yeri
balance sheet bilanço
bank-account banka hesabı
bankrupt iflas
bargain Pazarlık
beg Yalvarmak
beggar dilenci
blame suçlamak
board of directors yönetim kurulu
breath nefes
bribe rüşvet
budget Bütçe
candidate Aday
capital başkent
cash flow nakit akışı
cemetery mezarlık
Chamber of Commerce Ticaret Odası
charge Suçlamak
charming Çekici
Chief Executive başkan
circumstances koşullar
claim İddia etmek
clerk katip
client müşteri
coal taş kömürü
comment Yorum
commerce ticaret
commercial Ticari
community topluluk
competition Yarışma
complaint şikayet
concentrate konsantre olmak
condition Durum
confess İtiraf etmek
congratulate tebrik etmek
congress kongre
consider dikkate almak
construction inşaat, yapım
consult danışmak
contest yarışma
contribute katkıda bulunmak
convert Dönüştürmek
court Mahkeme
crossword bulmaca
cruel zalim
customs gümrük
dashboard Gösterge paneli
deadline son teslim tarihi
deceive kandırmak, Aldatmak
declare bildirmek, ilan etmek, beyan etmek
define tanımlamak
deflation para darlığı, deflasyon
depend Bağlı olmak
desire arzu
devaluation devalüasyon
diagnose teşhis etmek
disappear Ortadan kaybolmak
disappoint Hayal kırıklığına uğratmak
distance Mesafe
distribution dağıtım
dreadful korkunç
eager istekli
election seçim
embassy Elçilik
encourage cesaretlendirmek
enemy düşman
enterprise Girişim
entrepreneur girişimci
envy kıskanmak
essay deneme
establish kurmak
estimate tahmin etmek
evaluate değerlendirmek
evidence Kanıt
exaggerate Abartmak
examine incelemek
Exchange-rate döviz kuru
exhibition sergi
experiment deney
fame ün
fence çit
fix Tamir etmek
fluent akıcı
foolish aptalca
forecast Tahmin etmek
fragile kırılgan
frame çerçeve
franchise İmtiyaz, ayrıcalık
frequent Sık
fundraising para toplama
gamble Kumar
gear/transmission yükseltmek
globalization küreselleşme
government hükümet
grateful Minnettar
growth rate büyüme oranı
hair-dryer saç kurutma makinesi
harvest hasat etmek
hesitate tereddüt etmek
hire Kiralamak
hitch-hike otostop yapmak
homesick sıla hasreti
identification Kimlik
in advance önceden, peşin
include içermek
income gelir
increase artmak, artırmak
independent bağımsız
inflation enflasyon
innocent masum
inspection Muayene
inspector müfettiş
insurance sigorta
interest-rate faiz oranı
invoice fatura
judge yargıç
justice adalet
kidnapping Adam kaçırma
knowledge bilgi
labor force işgücü
landlord ev sahibi
licence-plate plaka
life-vest can yeleği
loan borç
loan agreement kredi anlaşması
magnificent muhteşem
maintain sürdürmek
market share pazar payı
marketing research pazarlama araştırması
marvellous ŞAHANE, HARİKA
massive kocaman
member of parliament milletvekili
mention bahsetmek
merchandise mal
nation ulus, millet
net capital net sermaye
objective nesnel
observe gözlemlemek
obvious Açık
opportunity fırsat
participate katılmak
patience sabır
percentage Yüzde
persuade ikna etmek
pollution Kirlilik
postpone ertelemek
president başkan
price control fiyat kontrolü
prison Hapishane
process süreç
profit kar
prohibit yasaklamak
promotion terfi
property özellik
proposal Öneri
prove kanıtlamak
publicity tanıtım
punctual Dakik
punishment ceza
quantity Miktar
quarrel kavga
queue sıra, kuyruk
receipt Fiş
receive almak
recognise Tanımak
recommend tavsiye etmek
reduce azaltmak
rub ovmak, sürtmek
schedule program
regret Pişman olmak
reject reddetmek
release Serbest bırakmak
religion Din
reluctant isteksiz, Gönülsüz
rely Güvenmek
represent Temsil etmek
request rica etmek
resolution çözülme, erme, dağılma
resource kaynak
respect Saygı
respond yanıtlamak
revenue Gelir
revise gözden geçirmek
sand kum
science bilim
seek Aramak
sense duyu
shake sallamak
share paylaşmak
sink lavabo, batmak
skyscraper Gökdelen
steering-wheel direksiyon
strike Grev, çarpmak
substitute yerine geçmek
supplier Tedarikçi
suppose farz etmek
swear yemin etmek,küfür etmek
take action harekete geçmek
take advantage avantaj elde etmek
task görev
tax vergi
throat boğaz
to book rezervasyon yaptırmak
torture işkence
trademark Marka
transmit iletmek
treat davranmak
treatment tedavi
trick hile
underline vurgulamak
unemployment işsizlik
urgent Acil
VAT(Value Added Tax) Katma DEğer Vergisi (KDV)
violent şiddetli
volunteer Gönüllü
warehouse Depo, büyük mağaza
wealthy zengin
weapon silah
whistle ıslık
wholesale toptan
witness şahit
zip fermuar, fermuarını çekmek
C1 Seviyesi İngilizce Kelimeler – 250 Adet
C1 seviyesi Advanced derece İngilizce bilgisidir. Eğer bu seviyede İngilizce kullanabiliyorsanız çok şanslısınız demektir. Artık sizi kimse tutamaz 🙂 İşte C1 seviye İngilizce Kelimeler ve Türkçe anlamları
abstract Soyut
abuse kötüye kullanmak, istismar etmek
accordance uyum, ahenk
accurate doğru
acknowledge Kabul etmek
acquire Elde etmek
acquisition Edinim
adequate Yeterli
adjacent bitişik
allocate pay etmek, bölüştürmek
ally müttefik
antibody antikor
arch Kemer
arrangement Düzenleme
array bir dizi-sıra
artificial Yapay
assess Değerlendirmek
asset varlık
associate İlişkilendirmek
assume varsaymak
assure Garanti etmek
attribute (bir sebebe/nedene) dayandırmak (= base on/upon)
auction açık arttırma
audit denetlemek , hesap denetimi
beam Işın
binary ikili
boost Arttırmak
breach ihlal
capture Ele geçirmek
cease durdurmak
chorus koro
cluster küme
colleague meslektaş
commit Suç işlemek
commodity Ticari mal
compensation tazminat
comply uymak (a)
component bileşen
compound bileşik
comprise içermek, kapsamak
conceive tasarlamak, kurmak
concerning ilişkin
conduct Yönetmek
confine sınırlamak
confirm Onaylamak
conflict Çatışma
confront yüzleştirmek
conjunction bağlaç
consequence sonuç
conversation Konuşma
consist of -den oluşmak
consonant Ünsüz
constant sürekli
constitute Oluşturmak
constraint baski kisitlama zorlama
context bağlam
contraction kasılma
contractor müteahhit
contrasting zıt
contribution Katkı
convey iletmek
criticism eleştiri
crucial çok önemli
curb (v) frenlemek
curve eğim, eğmek
damp nemli
debtor borçlu
debut Sahneye ilk çıkış
decade on yıl
decay Çürümek
decline Azalmak
dedicate Adamak
deficit Eksiklik
deliberate Kasti
delicate Narin hassas
density yoğunluk
depict anlatmak
depreciation Amortisman
derivative türev
disapprove onaylamamak
discharge Deşarj
discourse konuşma
dismiss Kovmak
disposal İmha etme
dispute Tartışmak
dissolve eritmek
distant uzak
distinct farklı
distinguish ayırt etmek
domestic evcil
dominate hükmetmek
due vadesi dolmuş zamanı gelmiş
efficient Verimli
elaborate ayrıntılı, detaylı
elect Seçmek
embrace kucaklamak
emerge ortaya çıkmak
encounter karşılaşmak
engage 1.nişanlamak 2.iş vermek
enhance geliştirmek
enquiry soruşturma
ensure garantiye almak
equilibrium denge, denklik, tarafsızlık
equity Öz Kaynak
equivalent eşdeğer
essential Gerekli
evolve gelişmek
exceed aşmak
exemption Muafiyet
expand genişletmek
expense masraf
exploit Sömürmek
exploration Keşif
explode patlamak
expose maruz bırakmak
extend uzatmak
extract elde etmek, çekip çıkarmak
faintly Belli belirsiz
faucet Musluk
fiscal mali
fraction kesir
framework Yapı
fundamental temel
gain Kazanmak
generate Üretmek
genre (n) tür
genuine hakiki, gerçek
gesture Jest
gradual Aşamalı
grain Tahıl
gravitational yerçekimi
highlight vurgulamak
imperative zorunlu
implement uygulamak
implication çıkarım, ima
impose zorla kabul ettirmek, koymak( vergi), yük olmak
improvement Gelişim
incentive teşvik
incidence Olay
incur uğramak
indicate belirtmek
induce ikna etmek, sebep olmak
initial ilk
initiative girişim
interim geçici
interior iç
interpret yorumlamak
interrupt sözünü kesmek
interval aralık
intervention müdahale
irritate kızdırmak
justify haklı çıkarmak
keen İstekli
lean dayanmak, yaslanmak
leap sıçramak
linguistic Dilbilimsel
loose gevşek
lump yumru
magnitude büyüklük
mainstream pek çok kişi tarafından kabul gören inanış veya düşünce
majority çoğunluk
manner tavır
marine Denize Ait
membrane zar
minority azınlık
monetary Parasal
movement hareket
narrative öykü
narrator hikayeci
noticeable dikkate değer
obscure Belirsiz
obtain elde etmek
occasion fırsat
occupy işgal etmek
occur meydana gelmek
opponent Rakip
oppose karşı çıkmak
ordinal sıra
outline Özetlemek
particularly özellikle
pension emekli maaşı
permanent Kalıcı
permit izin vermek
possess sahip olmak
praise övmek
precede -den önce gelmek
precise Kesin
predator yırtıcı hayvan
predict tahmin etmek
premises dayanak noktaları, temel, öz
prescribe reçete yazmak
preserve Korumak
presumably muhtemelen
prevent önlemek
primary Birincil
primitive ilkel
probe Araştırmak
prompt Çabuk
prospect olasılık
rapid hızlı
recall Hatirlamak
reckon saymak, Hesaplamak
recognition tanıma
recruit işe almak
redundancy gereksiz çokluk
relevant İlgili
remark söylemek, demek
remote Uzak
replacement yer değiştirmek
resemble benzemek
residue Artık
respective sırayla
restrict kısıtlamak
retain Alıkoymak
reveal Ortaya çıkarmak
reverse tersine çevirmek
revise gözden geçirmek
revival canlanma
rival rakip
savage vahşi
scatter saçmak, serpmek
sediment Tortu ,cökelti
sequence dizi
severe şiddetli
sheer katıksız, sırf, halis, dimdik, sapmak
slope eğim
solvent Çözücü
specimen numune, örnek
statutory kanuni
steer yönlendirmek
stem Kök
stimulate Uyarmak
strain Gerginlik
subsequent Sonraki
subsidiary bağlı ortaklık
substantial çok önemli, önemli ölçüde
subtle Belirsiz
suffix son ek
sustain sürdürmek
tender hassas, yumuşak
undergo maruz kalmak
underlie Temelini oluşturmak
undertake Üstlenmek
vast büyük, engin, muazzam (= immense, tremendous, huge)
vegetation bitki örtüsü
velocity hız
venture girişim
verse Ayet
withdraw geri çekmek
yield Verim
İngilizce Kelimeler tüm seviyeler için bu kadar. Kelimeler çalışmalarınıza katkıda bulunabildiysek çok mutluyuz.. Okuduğunuz ve çalıştığınız için teşekkür ederiz.

Your perfectly optimized content goes here!