Amerika Eğitim Sistemi
Amerika eğitim sistemi, merkezi bir eğitim sistemine bağlı değildir. Eğitim büyük ölçüde eyaletlere bırakılmıştır. Her eyalet yönetimi, kendi eğitim müfredatına, plan ve programlarını, hedeflerini belirler. Dahası, eğitimde kullanılacak araç gereç, kitap seçiminden okulda çalışacak öğretmen ve idarecilerin işe alınmasına ve işten çıkarılmasına kadar birçok şeye eyalet yönetimleri karar verir. Bu nedenle eğitim, eyaletler arasında farklılık gösterebilmektedir.
Amerika eğitim sistemi, ezbere dayanan katı bir sistemden çok özgürlükçü, öğrenciyi derse katılmaya teşvik eden bir sistem uygulamaktadır. Sınıf içinde soru soran, araştıran, fikirlerini paylaşan, bilgiye ve bilgi kaynaklarına ulaşmasını bilen, derste aktif olan öğrenci modeli tercih edilmektedir. Bu sistemde, kütüphanelerden, internetten ve farklı kaynaklardan kitap ve dergilerden yararlanma yöntemleri öğretilmektedir. Almanya’daki eğitim sistemi gibi erken yaşta bir konuda uzmanlaştırmak yerine farklı ve değişik alanlarda öğrencinin geliştirilmesine ağırlık verilmektedir. Hobileri olan, kurslara giden, kültürel ve sportif faliyetlerle uğraşan ve bu alanlarda da kendini geliştiren öğrenci tercih edilmektedir. Alınan kursların, sertifikaların, hobilerin, üniversite girişte büyük etkisi vardır. Amerika’da eğitim sistemi genel olarak şöylerdir;
Amerika Eğitim Sistemi – Genel Yapısı
Okul öncesi eğitim, 1-3 yıl arasıdır. 6 yaşında Primary School adı verilen ilk okula başlayan bir çocuk, 5 yıllık eğitim alarak 10 yaşında bitirir. 11 yaşında Secondary School adı verilen ortaokula başlarlar ve 3 yıl eğitim alırlar. 14 yaşında liseye başlarlar, 3 yıllık lise eğitimi alarak mezun olurlar. Tabi bu durum, eyaletler arası farklılık gösterir demiştik yazımızın başında.
*6 yıl ilkokul + 6 yıl lise
*8 yıl ilkokul + 4 yıl lise
*5 yıl ilkokul + 3 yıl ortaokul + 3 yıl lise
*4 yıl ilkokul + 4 yıl ortaokul + 4 yıl lise
şeklinde 4 farklı eğitim yapısı bulunmaktadır. Bu eğitim sisteminde, sınıfta kalma ve sınıf atlama vardır. Liseyi bitiren öğrenciler, diploma ve sertifika programları ile iş hayatına atılabilirler veya meslek yüksek okullarına (kolejlere) ya da üniversiteye devam edebilirler. Üniversiteye giriş, Amerika’da tek bir sınava bağlı değildir. Üniversitenin öğrenci seçiminde belli kriterleri vardır:
Amerika Eğitim Sistemi nde Başarı Kriterleri
1- Öğrencinin akademik başarısı. Öğrencini bitirdiği okulda ders kredilerini tamamlaması ve başarısının yüksek olması önemlidir. Ancak tek kriter bu değildir.
2- Bilgi yetenek testleri. Bir çok okul, bilgi yetenek testleri de ister. Ancak istenen puanlar okuldan okula değişir.
3- Referans mektupları. Bu mektuplar, öğretmenler tarafından yazılan, öğrencinin okul ve dersteki durumunu, uyumunu, ders başarısını belirten mektuplardır.
4- Diğer faktörler. Bunda ise öğrencinin gittiği kurslar, hobiler, sertifikalar, kazandığı ödülleri rol oynamaktadır. Sadece akademik başarısı yüksek olan öğrenci değil, akademik başarısı 1-2 puan düşük de olsa gittiği kurslar veya aldığı sertifikaları, ödülleri olan öğrenciler tercih edilir. Yüksek öğrenimde 2 türlü okul vardır. İki yıllık eğitim veren Meslek Yüksek Okulları (kolejler) ve 4 yıllık eğitim veren üniversiteler. Kolejler, Üniversitelere göre daha ekonomiktir. Hem de kısa sürede iş hayatına atılmasına olanak sağlar. Üniversiteler ise ekonomik açıdan zorlayıcı olabilmektedir. Bu da bir çok ailenin ve öğrencinin üniversite eğitiminden vazgeçmesine sebep olmaktadır.
Bazı Gerçekler
Bu özgürlükçü ve kalıplardan uzak Amerikan eğitim sistemi, bazı olumsuzlukları da bünyesinde barındırmaktadır. Öğrencilerin ve ailelerin genel ilgisizliği nedeniyle yabancı dil öğretimi çok yetersizdir. Ortaokul ve liselerde fen ve matematik programları ve öğretiminin yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca seçmeli ders sistemini kötüye kullanan öğrencilerin kolay dersleri tercih ettikleri görülmektedir. Yine ekonomik açıdan geri durumda bulunan yoksul bölgedeki okulların kaynak ve nitelikli öğretmen eksikliği nedeniyle yeterli eğitimi verememesidir. Böyle yoksul yerlerde bulunan okullarda güvenlik de önemli bir sorun olabilmektedir. Ayrıca sınıfta kalması gereken öğrencilerin bir üst sınıfa geçirilmesi sonucunda da eğitim düzeyi düşük, bilgiden yoksun bireyler ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlere sağlanan maddi imkanların az olması da bu mesleğin daha az tercih edilmesine sebep olmaktadır. Bu da eğitim kalitesini düşürücü bir etkendir. Kısacası, Amerika’daki eğitim sistemi ile Türkiye’deki eğitim sistemi karşılaştırıldığında her ikisinde de artı ve eksiler göze çarpabilmektedir.
Ülkü Tokul – İçerik Geliştirici
5 Yorum
Bilgilendirici bir yazı olmuş. İnsan koskoca Amerikadan daha iyi bir sistem bekliyor ama pek iyi bir sistem değil gibi
Amerika özgürlükler ulkesi egitimindede fazlaca özgürlükçü ama okullarinda fazlaca olay oluyor ögrenciler düzeni ve huzuru bozabiliyor sanki yaniliyormuyum neden boyle oluyor acaba
Kalabalık nüfus ilk akla gelen sanki.
eğitimin eyaletlere göre faklı uygulanıyor olması açıkçası iyi bir fikir olarak gelmişti, görülüyor ki yinede yeterli başarının gösterilmesinde iyi bir araç olmamış. Eyaletlere göre eğitimin farklı olacağını hesaplayan yönetim, ihtiyaçlarında faklı olacağını hesaplayamamış…
Güzel bir eğitim sistemi, bilim insanlarının neden eğitimlerini amerikada devam ettirdiklerini şimdi anladım.